Klinik Hipnoz Terapisi

Klinik Hipnoz Nedir?

Yunancadaki ”hypnos” kelimesinin Türkçe anlamı uykudur, fakat klinik hipnoz bildiğimiz klasik uyku hali değildir. İşin aslına bakarsanız, hipnoz uykunun tam zıttıdır, zira beyin dalgaları oldukça yoğun bir uyanıklığa işaret etmektedir. Hipnoz başka bir deyişle uyku ve uyanıklık arasında değişime uğramış olan bir bilinç düzeyidir.

Hipnoz veya daha doğru bir ifadeyle hipnotik trans, hem çok eksi, hem de aynı zamanda modern bir tedavi metodudur. Vücudu ve ruhu başka hiçbir terapi şeklinin birleştirmediği kadar birleştirmektedir. Hipnoterapi ayrıca ‘Bilimsel Psikoterapi Danışma Kurulu’ tarafından Almanya’da bilimsel olarak test edilmiş bir tedavi yöntemi olarak tanınmaktadır.

Hipnotik trans, içsel ritimleri sakinleştirip uyumlu hale getirmektedir. Daha sakin, yavaş ve düzenli bir nefes alıp verme ile daha uyumlu kan dolaşımı (kalp atış hızı, kan basıncı) meydana gelmektedir.

Beyin böyle bir durum karşısında alfa dalgaları olarak adlandırılan beyin dalgalarını (8 ile 14 Hertz arasında olan frekanslar) salmaktadır. Ve söz konusu olan aynı durum da normalde hipnoz esnasında elde edilmektedir. Beta ve teta dalgaları arasında ise (8 Hz altı) doğal uyku halinde oluyoruz. Nadir vakalarda, bu durum hipnoz esnasında da oluşabilir.

Vücudun tüm kas tonusu azalmaktadır, kan damaları ise genişlemektedir. Stres hormonu seviyesi düşmektedir ve bazı refleksleri tetikleme durumu da düşüş göstermektedir.

Hipnotik trans özellikle gevşemiş, rahatlamış ve korkusuz bir hali tarif etmektedir ve bu esnada da daha fazla hayal gücü ve yaratıcılık ile kendini gösteren değişik bir iç gözlem ve aynı şekilde daha da iyileşmiş bir imgeleme ile bağlantı söz konusudur.

Hipnoz, bir hedefe odaklanan bir trans durumudur. Bunu ilk kez yaşayan birçok kişi hipnoz olduklarına inanmamaktadır. Bunun sebebi de hipnoz esnasındaki bilinç değişikliğinin tamamen yeni bir his olmamasıdır. ‘Dalmış olma durumu’ aslında bilinen bir his ve durumdur. Hepimiz bu hissi biliyoruz ve bunun bir trans olduğunu bilmeden birçok kez yaşamışızdır (günlük trans).

Hipnotik trans esnasında, dikkat çok yoğun bir biçimde içeri doğru odaklanmıştır ve hatta bazen çok canlı içten gelen resimlere veya hislere (rüya benzeri) ulaşmak mümkün olmaktadır.

Çoğunlukla geçmişteki resimlerin yanı sıra, ilgili kişiyi o an oldukça meşgul eden ve arzulanan resimler, fikirler ya da düşünceler de ortaya çıkabilmektedir.

Trans esnasında zihin bir düşünceye, fikre, bir vücut bölümüne veya bir telkine odaklanmış durumdadır ve bu esnada da dış gerçeklik ise arka plana itilmiş vaziyettedir. Telkinler daha kolay kabul edilmektedir ve iyileşme süreçleri için kullanılabilmektedir. Doğrudan veya dolaylı telkinler gizli kalmış ve farkında olunmayan kaynak ve potansiyellere erişimi sağlamaktadır.

Danışan trans esnasında daha önce haberdar olmadığı veya çoktan unuttuğu iç kaynaklar hakkında bilgi sahibi olmaktadır.

Tıbbi veya psikoterapi kullanımında ise bu özellik, ‘gündelik transa’ ilaveten öyle güçlü ve odaklı desteklenmektedir ki, fiziksel ve/veya ruhsal sorunların çözümünde kullanılabilir hale getirilmektedir.

Hipnoz sayesinde bilinçsiz davranış şekilleri yeniden koordine edilmektedir. Böylece de blokajlar ortadan kaldırılmaktadır. Aynı şekilde ruhsal sıkıntılar da yok edilebilmektedir. Modern hipnoz teknikleri size bilinçsiz bir şekilde işlemeye devam eden ‘programları’ pozitif yöne çevirerek, adeta yeniden programlamaya yardımcı olmaktadır.

Transta yaşananlar, ayrıca değişik bir zaman algısı ile bağlantılı olabilmektedir. Bu durum, meditasyon, koşu, dalmış biçimde kitap okuma veya uyanıkken görülen rüyalar ile karşılaştırılabilir.

Herkes transı kendine has kişisel biçimde ve tarzda tecrübe etmektedir. Öznel olarak, çok bireysel bir tecrübe olduğu için tüm danışanlar tarafından olmasa da, hipnotik trans durumu genelde çok derin bir rahatlama olarak algılanmaktadır. Bu öznel tecrübeye rağmen, tipik bir hipnotik hissin mevcut olmadığının altını çizmekte yarar vardır.

Hipnoz tedavisi esnasında kontrolü kaybediyor muyum?

Hayır, tüm seans esnasında kontrol %100 olarak sizde. Hipnoz bir iradesizlik durumu değildir. Tam tersi, hatta kendiniz ve bilinciniz üzerinde çok daha fazla kontrole sahip oluyorsunuz. Çok yoğun konsantrasyon ve içeriye yöneltilmiş olan odak (trans durumu) ve aynı şekilde dikkat, ruhsal aleminizdeki bilinçdışılığa erişim sağlamaktadır.

Milton Erickson uyarınca modern hipnoterapide, danışan ve koç bir takım oluşturmaktadır. Benimle sürekli olarak iletişim halindesiniz. Siz tam olarak oradasınız ve ayrıca istediğiniz zaman tekrar burada ve şimdide olmak için bu durumdan çıkma olasılığınız mevcuttur.

Herkesi hipnoz etmek mümkün müdür?

Hipnoz, her insanın rüya görebilmesi ve kendisini bilinçli bir şekilde algılayabilmesi gibi sahip olduğu biyolojik bir kabiliyettir. Bu yüzden, eğer ki beyinde nörolojik bozukluklar veya hastalıklar söz konusu değilse, aslında tüm insanlar hipnotize edilebilir.

Her insan, eğer ki bunu istiyorsa, hipnotik duruma sokulabilir. Her bir hipnoz için, bu duruma sokulmaya dair aktif bir istek mevcut olmak zorundadır. Bir insanın kendi iradesine karşı hipnoz yapmak mümkün değildir. Nüfusun %90’ı yeterli oranda trans durumuna geçme becerisine sahiptir.

İyi hayal gücüne ve iyi konsantrasyon kabiliyetine sahip olan insanlar, iyi bir biçimde hipnoz durumuna geçebilirler. Rahatlama yöntemlerini bilen veya meditasyon yapan danışanlar da hızlı bir biçimde rahatlatıcı trans durumuna erişebilirler.

Çoğunlukla tahmin edildiği gibi yönlendirme başarıları, trans durumunun derinliğine bağlı değildir – başarılı biçimde çalışmak için hafif bir trans durumu tamamen yeterlidir.

Bir hipnoz seansı nasıl yapılmaktadır?

Ön görüşmede sizin konunuzu ve ayrıca tüm sorularınızı detaylı bir şekilde görüştükten sonra, sizin kişisel hedef ve ikincil hedeflerinizi de kapsayan detaylı bir ilk tespit gerçekleştirilmektedir. Daha sonra ise detaylı olarak ilk görüşmede sizinle konusal olarak kararlaştırıldığı şekilde, size transınız boyunca eşlik edeceğim. Hipnozun sonunda ise kendi temponuzda tekrar normal bilinç düzeyine geçme şansını elde edeceksiniz ve bu da oldukça hoş bir duygu olarak algılanmaktadır.

Detaylı ilk tespitin (anamnez) yapıldığı ilk seans, genelde 2-3 saat sürmektedir. Bazen biraz daha uzun veya kısa sürebilir. Genelde kafayı çok yoran işlemden sonra ise kısa bir gevşeme seansı hastalar tarafından çoğunlukla oldukça dinlendirici ve ferahlatıcı olarak algılanmaktadır.

Asıl tematik trans işlemi ise genelde bir sonraki seansta başlamaktadır. Seansın oluşturulmasında bireysel istekler ve anlaşmalar tabii her zaman yapılabilmektedir.