Category

Uygulamalar

Category

Hipnoz hiç beklenmedik kaynakları serbest bırakarak, öz güveni arttırmaktadır.

Yetersiz öz güven kendini sadece özel hayatta güvensizlik veya çekingenlik ile göstermez, aynı şekilde meslek hayatında da daha az başarı elde edilmesine neden olmaktadır.

Yetersiz öz güven, öz sevgi ve öz değer bir insanı oldukça olumsuz etkileyebilir ve bu faktörler çoğunlukla birçok sorunun ve hastalığın yan semptomları veya ortak hastalık sebeplerini oluşturmaktadır. Öz güven eksikliğinin sonuçları çekingenlik, güvensizlik ve düşük girişkenliktir, hasta hayır diyememektedir. Bu insanların temel güveni zayıftır.

Hamburg’daki muayenehaneme gelen neredeyse tüm hastalar, daha az veya daha çok olmak üzere yukarıda belirtilmiş olan alanlarda benzer sorunlardan mustariptir.

Hipnozla blokajlar açılabilir ve tahmin edilemeyen kaynaklar serbest bırakılarak, mesleki ve özel hayatınızda çok daha başarılı olabilmeniz için öz güveniniz güçlendirilir.

Hipnoterapide, öz güven belirli metotlarla oldukça çok arttırılabilir. Daha yüksek öz güven sayesinde, insan bambaşka bir yaşama hissine sahip olarak, daha yüksek bir yaşam kalitesine erişebilir. İnsanın çekiciliği de onun öz güveniyle bağlantılıdır ve hipnoz sayesinde o güne kadar fark edilememiş olan kaynaklar serbest bırakılır, blokajlar kaldırılır ve kendi benliği de güçlendirilmektedir.

Hipnoz ve mental egzersiz sayesinde, öz değeriniz ve öz güveniniz ilaveten öyle güçlendirilebilir ki, söylediğiniz sözlerinizden yüzde yüz ikna olursunuz. Bu çalışmalar esnasında, etkili bilinçaltı ve doğrulama egzersizleri de yardımcı olmaktadır. Bilinçaltı ve doğrulama egzersizleri ile ikna olduğunuz hususları değiştirebilirsiniz. Mental egzersiz ve hipnoz esnasında, düşünme biçimlerini ve ikna olunan hususları değiştirmek ve böylece de önemli hedeflere daha kolay ve daha hızlı ulaşmak için bilinçaltı ve doğrulama egzersizleri kullanılmaktadır.

Çocukluk döneminden kalma yaşanmış hususlar ve travmalar, hipnoz sayesinde ele alınabilir. Düşük öz güvenin birçok sebebi olabilir, şöyle ki çocukluğunuzdan kalma travmatik bir olay kendi kişisel gücünüzü ve kaynaklarınızı kullanamamanıza sebep olabilir. Yetersiz öz sevgi, düşük öz güven, öz saygı ve kendinden emin olma, birçok sorunun ve hastalığın yan etkileri ya da ortak sebeplerinden biri olabilir. Muayenehaneme gelen hastaların neredeyse hepsi, yukarıda belirtilmiş olan alanlardaki sorunlardan az veya çok mustariptir.

Bu sorunlara ilaveten çoğunlukla şunlar da eklenmektedir: suçluluk, utanç, vicdan azabı, kendini reddetmeden kendinden nefret etmeye kadar varan duygular, kendi kendini sabotaj ve kendine zarar verme eğilimleri.

Hastalardan çok az bir bölümü sadece öz güvenlerini, öz saygılarını, kendinden emin halleri veya öz sevgilerini güçlendirmek için geliyorlar. Bu sorun genelde asıl sorunun beraberinde tedavi edilebilmektedir. Eğer ki asıl sorunun, yani ya korkuların, depresyonların ya da fiziksel sorunların sebepleri ele alındıysa, o zaman bilinçaltı birçok negatif düşünce ve hissi serbest bırakmıştır ve kendini yeniden bir yapılandırma süreci içinde bulunmaktadır.

Öz güveni, öz saygıyı, kendinden emin olma hallerini ve öz sevgiyi güçlendirmeye yönelik olan müdahalelerin aşırı bir kuvveti söz konusudur. En kısa sürede öz farkındalık pozitif yönde iyileşme göstermektedir.

Anksiyete Bozukluğu – Tedavi, Sebepler & Semptomlar

Korkular, fobiler ve panik bozuklukları

Korku ve panik bozuklukları ile fobileri Hamburg`da hipnoz terapisi ile başarılı bir biçimde tedavi etmek.

Tehlike durumlarında, korku hayati bir öneme sahip olan bir koruma mekanizmasıdır. Daha yüksek bir dikkat ve konsantrasyon sağlayarak, aslında korku bizi tehlikeler konusunda uyarmak istiyor. Korku, limbik sistemdeki bir histir ve bu da beyinin bilinçli bir biçimde kontrol edilemeyen bir bölümüdür. Bu yüzden konvansiyonel terapiler çok zor etki göstermektedir.

Bazı durumlarda ise bu kontrol programı kontrolden çıkabilmektedir. Böyle bir durumda, artık gerçeklik ile uyumlu olmayan şekilde korkular gelişebilir ve bunlar da çok aşırı bir biçimde hissedilebilir. Korkular, artık etkilenen kişiler tarafından kontrol edilemez durumdadır. Böyle bir durumda ise, söz konusu bu “program” değiştirilmek zorundadır. Bozukluk, kendini hem psikolojik hem de fiziksel düzeyde göstermektedir.

Korkunun fiziksel olarak dışa vurum şekilleri aslında vücudu bir tehlike durumunda savaşmaya ve kaçmaya hazırlaması gereken doğal süreçlerdir: böyle bir durumda kalp çarpıntısı, kaslardaki kan dolaşımının daha iyi sağlanması için ve hızlı nefes alıp verme işlemi de kandaki oksijen seviyesini arttırmak için devreye sokulur. Bir anksiyete bozukluğunda ise söz konusu bu savaşma veya kaçma reaksiyonunun tetiklenmesi sebepsiz biçimde veya aşırı biçimde gerçekleşmektedir.

Anksiyete bozuklukları, zaman geçtikçe depresyona sebebiyet verebilir ve bu yüzden de anksiyete bozukluklarının erkenden tedavi edilmesi tavsiye edilmektedir.

Anksiyete bozukluklarının gelişiminde birden çok psikiyatrik faktör etkilidir. Travmatik çocukluk deneyimleri (örn. fiziksel veya duygusal şiddet, cinsel istismar) veya uzun süreli ve stres açısından yoğun deneyimler de bir anksiyete bozukluğunun gelişiminde risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Öğrenme teorisine göre, olumsuz öğrenme deneyimleri korkuların oluşumunda ve devam etmesinde bir rol oynamaktadır. Korkuları tetikleyen durumların ortadan kaldırılmasıyla, hastalar korkularının sebepsiz olduğuna dair pozitif öğrenme deneyimini tecrübe etmelerini ellerinden almaktadırlar.

Bu amaç doğrultusunda da hipnoz tedavisi özellikle uygundur, zira trans durumunda bilincin alt tabakalarına erişim, yani sorunun ana kaynağına ulaşmak mümkün olmaktadır.

Bu direkt erişim sayesinde sebepler hedeflenmiş bir biçimde ele alınabilir, işlenebilir ve ortadan kaldırılabilir. Bu amaç doğrultusunda da hipnoterapi ile diğer birçok konvansiyonel terapi metotlarına göre daha hızlı sonuçlar elde etmek mümkündür.

Anksiyete bozukluklarının tedavisinde, regresif ve ortaya çıkarıcı kısa süreli tedavi metodunu kullanıyorum ve bu yöntemi de kognitif davranış tedavisiyle kombine ediyorum.

Anksiyete bozukluğunun semptomları nelerdir?

Kalp çarpıntısı, kalp atışının hızlanması, baş dönmesi, terlemeler, titremeler, ağız kuruluğu, ateş basması, konuşma zorlukları ve buna eşlik eden nefes alıp verme sorunları, daralma hissi, göğüste ağrı, mide bulantısı, kusma, ishal, bilinç bozuklukları, örn. delirecekmiş gibi hissetmek, bazı şeylerin gerçek olmadığı hissine kapılmak veya kendisinin bile “gerçekte var olmadığını” hissetmek, kendi düşünceleri üzerinde artık kontrol sahibi olmadığı hissine kapılmak, sersemlik veya ölüm korkusu. Anksiyete bozukluğu olan dört hastadan biri kronik ağrılardan şikayetçi.

Fobi nedir?

Fobiler, tetikleyicileri olan spesifik korkulardır. Örn. örümcekler veya insan toplulukları, düğmeler veya dar odalar. Fobilerin çok çeşitli çehreleri vardır.

Günlük hayatı neredeyse hiç etkilemeyen ve hızlıca tedavi edilebilir olan “basit fobiler” ile günlük hayatı oldukça etkileyen “kompleks fobiler arasında” bir ayrım yapmaktayız, örn. bir sosyal fobi nedeniyle hasta evden çıkamaz durumdaysa. Veya başka sorunları, örn. ilişki sorunlarını gölgeleyen “saklı fobiler”.

Tedavi ne kadar sürüyor?

Bir tedavinin toplam kapsamının ne olacağı ilgili vakaya ve kişisel özelliklere bağlıdır. Fakat genel olarak hipnoz terapisindeki tedavi süresi birçok diğer terapi metotlarına kıyasla belirgin bir biçimde daha kısadır. Terapinin kapsamı çoğu kez sadece birkaç seansla sınırlı kalmaktadır. Bazı hastalarda ise, bir veya iki seans sonrasında belirgin iyileşmeler görülebilmektedir. Diğer vakalarda ise biraz daha fazla zamana ihtiyaç duyulmaktadır. Hipnoz, kısa süreli bir terapi metodudur.

Korkularınız, bir fobiniz veya bir panik bozukluğunuz mu var? Size memnuniyetle sebepleri tespit etmek için destek olarak çözüm önerilerinde ve tedavi çeşitlerini değerlendirmede yardımcı olabilirim.

Depresyon – Semptomlar, Sebepler & Tedavi

Depresyona dair semptomlar

Depresyonun ana semptomları keyifsizlik hissi, ilgiyi kaybetme, düşünüp durma takıntısı, moral bozukluğu, korkular, isteksizlik, düşük konsantrasyon ve aşırı uyku halidir. Depresyon bozukluklarının çoğunluğunda veya hatta neredeyse tüm vakalarda bilinçaltının alt katmanlarında saklı olan nedenler söz konusudur. Hatta hasta bile bu sebeplerin çoğunun farkında değildir.

Depresyonun sebepleri nelerdir?

Sürekli devam eden stres hali, tükenmişlik sendromu veya anksiyete bozuklukları, depresyonunun olası sebeplerinden biri olabilir.

Bu sorunlar ele alınıp ortadan kaldırılmalıdır. Bu amaç doğrultusunda da hipnoterapiler özellikle uygundur, zira trans durumunda bilincin alt tabakalarına erişim, yani sorunun ana kaynağına ulaşmak mümkün olmaktadır.

Bu direkt erişim sayesinde, sebepler hedeflenmiş bir biçimde ele alınabilir, işlenebilir ve ortadan kaldırılabilir. Bu amaç doğrultusunda da hipnoterapi ile diğer birçok konvansiyonel terapi metotlarına göre daha hızlı sonuçlar elde etmek mümkündür.

Depresyon tedavisinde, regresif ve ortaya çıkarıcı kısa süreli tedavi metodunu kullanıyorum ve bu yöntemi de kognitif davranış tedavisiyle kombine ederek, gerekli olması halinde de diğer metotlar ile tamamlıyorum.

Depresyonu tedavi etmek

Bir tedavinin toplam kapsamının ne olacağı ilgili vakaya ve kişisel özelliklere bağlıdır. Fakat genel olarak, hipnoz terapisindeki tedavi süresi diğer birçok terapi metotlarına kıyasla belirgin bir biçimde daha kısadır. Terapinin kapsamı çoğu kez sadece birkaç seansla sınırlı kalmaktadır. Bazı hastalarda ise, bir veya iki seans sonrasında belirgin iyileşmeler görülebilmektedir. Diğer vakalarda ise biraz daha fazla zamana ihtiyaç duyulmaktadır. Hipnoz, kısa süreli bir terapi metodudur.

Depresyondan mustarip olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Size memnuniyetle sebepleri tespit etmek için destek olarak çözüm önerilerinde ve tedavi çeşitlerini değerlendirmede yardımcı olabilirim.

Herhangi bir bağlayıcılığı olmayacak şekilde iletişime geçiniz veya bana 0176 – 41800480 numaralı telefondan ulaşınız.

2Hamburg`da yoğun sigara bırakma seansı

Sadece tek bir yoğun seansta hipnoz sayesinde sigarayı bırakmak

Metotların çoğu neden başarılı değil?

Alışkanlıklarımız bilinçsizdir ve bilinçaltımızın en derinliklerine kaydedilip saklanmaktadır. Sigara içme de hayatın herhangi bir aşamasında kaydedilmiş olan bir şartlanmadır. Zamanla, sigara ile bağlantılı olan alışkanlıklar da tüm bunlara eklenmektedir, örn. kahvenin yanında sigara içme, uyandıktan sonra sabah sigarası, vb.

Eğer ki ihtiyaçlar sürekli olarak bilinçli biçimde baskılanırsa, bu çok zahmetlidir ve çok güç gerektirir!

Hipnotik trans esnasında, bilinçaltında istenmeyen şartlandırmalar ortadan kaldırılarak, istenilen etkili davranış değişiklikleri elde edilebilmektedir. Böylece sigara içme gibi derin kök salmış davranış biçimleri ve alışkanlıklar da kalıcı bir biçimde düzeltilebilmektedir. Bilinçaltınız size korkulan yan etkiler olmadan ve çok fazla aşırı stres yaşamadan sigara içmeden kurtulmanıza destek olacak son derece etkili bir yardımcıdır.

İki ile dört saat süren yoğun bir seansla eski bağlantılar ve davranış biçimleri ortadan kaldırılmaktadır ve bağımlılık olayı derhal değiştirilmektedir. Böylece hipnoz seanstan hemen sonra etki göstermeye başlamaktadır. Bu sayede de sürekli dönüp duran zorlayıcı düşünceler ve kaybetme korkusu olmadan yeni, daha mutlu ve daha özgür bir hayata, zorlayıcı unsurlar ve sigara olmadan başlayabilirsiniz.

Münferit durumlarda, sigarayı bırakma hipnozunun oldukça yüksek başarı oranına rağmen, sigaranın hemen bırakılamadığı durumlar da ortaya çıkabilir.

Bunun sebeplerinden biri de, bilinçaltınızın güncel olarak akut sıkıntı verici başka bir problemle meşgul olması olabilir veya başarıyı engelleyen başka bir kronik sıkıntının söz konusu olması da olabilir. Tüm bunlar sizinle görüşülüyor ve sizin için hangi yolun hedefe götüreceği birlikte kararlaştırılıyor.

Ama tüm metotlarda belirli oranda bir hesaplanamayan risk söz konusudur. Çok az sayıdaki vakada sonradan ayarlama ve stabilizasyon işlemini yapmak için ilave bir seansa ihtiyaç duyulmaktadır.

İşi kolay yoldan halledin ve bilinçaltınızı tekrar “sigara içmeyen” olarak programlayın.

Herhangi bir bağlayıcılığı olmayacak şekilde iletişime geçiniz veya bana 0176 – 41800480 numaralı telefondan ulaşınız.

Hemen randevu alınız!

Psikolojik Destek & Kederle Başa Çıkma

Önemli! Psikolojik destek kapsamındaki görüşmeler için, psikolojik destek için uygulanan gizlilik yükümlülüğü geçerlidir. Korkularınız, sıkıntılarınız ve ihtiyaçlarınız konusunda içinizi dökünüz ve karşınızdaki kişiye fazla yükleneceğiniz konusunda endişe yaşamayınız.

Hayatımızda kararlar almamız gerekiyor, kayıplarla başa çıkmamız gerekiyor ve hayal kırıklıklarıyla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu her zaman kolay olmuyor.

Eğer ki söz konusu bu zorluklar artık ruhunuzu da etkileme başladıysa, o zaman böyle durumlarda eğitimli bir dinleyiciye içinizi dökebileceğiniz görüşmeler, sizi rahatlatabilir ve çözüm yolları gösterebilir.

Hadi, cesaretinizi toplayın!

Hemen randevu alınız!

“Her kederin içinde bir büyüme potansiyeli mevcuttur.”
Anonim

“Unutma ki, her şey gelip geçicidir; böylece mutluluk anlarında fazla sevinçli ve kederli anlarda da fazla üzüntülü olmayacaksın.”
Sokrates

Hamburg’da hipnoz ile zayıflama

Hipnoz ile vücut ağırlığını azaltmak

Siz de artık hipnoz ile kalıcı ve rahat bir biçimde zayıflamak mı istiyorsunuz?

Sağlıklı beslenmeye ilişkin hisleriniz mi var?

Zayıflarken kolaylık ve daha fazla sevinç mi istiyorsunuz?

Bilinçaltınızın yardımıyla kolayca zayıflamak

Hipnoz ile zayıflama, son yıllarda hipnoz uygulamaları arasında en talep edilen ve en sevilen uygulama olmuştur. Bunun sebeplerinden biri de, hipnoz uygulaması esnasındaki etkinlik ve konvansiyonel diyetlerde olduğundan kat edilen farklı yoldur. Hipnoz sayesinde talimatlara ve yasaklara ihtiyaç duymayan doğal yeme davranışın düzenlenmesi amaçlanmaktadır.

Hipnozda hangi olasılıklar ve yaklaşımlar mevcuttur?

Hipnoz iki yaklaşım sunmaktadır, bir tarafta bilinçaltı hipnozu (semptomlara odaklı) ve diğer tarafta da analitik hipnoz (sebep odaklı).

Öncelikle kısaca bilinçaltı hipnozu imkanına değinmek istiyorum. Burada fazla kilonun miktarı metoda karar vermede önemli bir rol oynamaktadır. Yeme davranışımız ağırlıklı olarak bilinçaltımız tarafından yönlendirilmektedir ve bu da bilinç seviyesinde zor değiştirilebilir ve zor programlanabilmektedir. İşte tam burada – bilinçaltının tam köklerinde – hipnoz etki etmektedir ve oradaki sorumlu olan şartlanmaları stressiz ve uyumlu bir biçimde değiştirmektedir.

Bilinçaltı hipnozu, aşırı kiloda genelde yeterli olmuyor. Bilinçaltı hipnozu ile, nispeten daha az olan kilo fazlalığında sistem odaklı bir biçimde hipnoz ile çalışılabilir. Bilinçaltına verilecek telkinler, önceden hasta ile kararlaştırılır ve böylece hastaya bireysel olarak uyarlanabilmektedirler. Bilinçaltı hipnozuna ilişkin bu olasılık, duygusal sebeplerin önemli rol oynamadığı hastalarda kullanılmaktadır. Buradaki amaç, çok uzun bir süre bilinçaltında yerleşmiş olan sağlıksız ve bilinçsiz şartlanmaları olumlu alışkanlıklara dönüştürmektir. Eğer ki uzun bir süre aynı biçimde beslenirsek, o zaman bu alışkanlık bir kalıp (şartlanma) olarak bilinçaltında kaydedilmektedir ve ondan sonra otomatik olarak yerine getirilmektedir. Bu mekanizma bilinçaltının işini hafifletmektedir, ama zararlı ve istenilmeyen kalıplar olması halinde de olumsuz etki edebilmektedir. Bilinçaltının bu şekildeki istenilmeden ve otomatik biçimde yerine getirdiği eylemler nedeniyle, sadece irade gücü ile zayıflamak çok zor olabilir, zira böyle bir durumda insan kendi bilinçaltına karşı hareket etmek zorunda kalmaktadır. Bu da, bilinçaltının günlük hayatta kararları ve eylemleri çoğunlukla otomatik olarak gerçekleştirdiği anlamına gelmektedir. Bilinçaltı ve rasyonel düşünce arasındaki bu çatışma da stresin artmasına neden olmaktadır ve bu da yemeğe daha fazla odaklanmaya sebebiyet vermektedir. Bu durum da kilo vermeyi zorlaştırmaktadır. Yani daha basit bir deyişle, bilinç bilinçaltına karşı savaşırsa, o zaman her zaman bilinçaltı kazanır.

Hipnoz sayesinde, bilinçaltı değişim sürecine dahil edilmektedir ve istenmeyen, otomatik olarak yerine getirilen kalıplar kaldırılarak, olumlu kalıplara dönüştürülmektedir. Tatlı şeylere karşı çok fazla iştah veya sağlıksız beslenme azaltılabilir, onun yerine ise sağlıklı beslenmeye karşı istek arttırılmaktadır. Aynı şekilde daha fazla hareket ve spora ilişkin motivasyon da bilinçaltına yerleştirilebilir. Böylece zayıflama sadece iradece gücüyle kilo vermede olduğu gibi işkence olmaktan çıkmaktadır ve bilinçaltı da zayıflama hedefine programlanmaktadır. Bilinçaltının gücünü, daha iyi bir yemek alışkanlığı ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı için kullanmaktayız.

Hastalarımda hipnozun maksimum etkisi için çoğunlukla da her iki metodun kombinasyonunu ve ayrıca başka metotları da kullanıyorum.

Analitik hipnozda (hipnoanaliz) sebep odaklı çalışılmaktadır. Çoğunlukla aşırı kilo durumunda, kiloya neden olan duygusal çatışmaları ve blokajları ortadan kaldırmak için kullanılmaktadır. Kilo fazlalığı olan insanlar, sıkıntı veren hislerini telafi etmek için fazla yemek yerler. Bu yüzden de bu durum çoğunlukla duygusal yemek yeme durumu olarak adlandırılmaktadır. Böyle yaparak, duygusal açlık gıda maddeleri ile doyurulmaya çalışılmaktadır. Bu tabii ki mümkün değildir ve sadece kısa süreli bir rahatlama sağlamaktadır. Gıda tüketiminden sonra oluşan iyi his, sadece kısa süreli olsa da, bilinçaltı için de istenilen bir rahatlamadır. Bu yüzden bu kalıp, bilinçaltı tarafından sürekli olarak isteyerek gerçekleştirilmektedir. En optimal sonuç olmasa da, ruh halinin kısa vadeli düzeltilmesini sağlamaktadır. Ne yazık ki birçok hasta aşırı kilolarının sebebi olarak duygusal tetikleyicileri bilmemektedir. Daha çok sürekli olarak yemek yeme davranışlarını değiştirmeye çalışıyorlar.

Aşırı yemek yemenin tetikleyicileri olarak duygusal çatışmaların sebepleri hem günümüzde hem de geçmişte olabilir. Sebepleri de korku, yas, travma, yaralı hisler veya ilişki çatışmaları vb. olabilir. Çoğunlukla bu insanlarda ayrıca çözümlenmemiş ruhsal çatışmalar nedeniyle oluşan aşırı stres sebebiyle bir enerji eksikliği söz konusudur. Sebep odaklı analitik hipnoz, hastalarda çözümlenmemiş duygusal çatışmaların ortadan kaldırılmasına ve kendilerini özgür bırakmaya yarar. Hasta içten derin bir rahatlama hisseder ve kişisel enerjisinde bir artış yaşar. Duygusal alığı doyurmak için yemek yemeye ilişkin yedek ihtiyacı ise azalmaktadır. Duygusal çatışmaların ortadan kaldırılması, çoğunlukla hayatın diğer alanlarında da iyileşme sağlamaktadır. Böylece analitik hipnoz sayesinde hastaların kilo kaybının yanı sıra yaşamlarının birçok diğer alanlarında da pozitif değişimler yaşamalarına olanak veren bir domino etkisi başlatılmaktadır.

Tübingen Üniversitesi’nin araştırması etkinliği kanıtlamaktadır

Tübingen Üniversitesi’nden Prof. Dirk Revenstorf, uzun yıllardır hipnozun etkinliği ile bilimsel olarak ilgilenmektedir ve bir araştırmasında da kilo kaybında hipnozun etkinliğini kanıtlamıştır. Hipnoz ile tedavi edilen hastalarda, jojo etkisi olmamaksızın belirgin ve kalıcı bir kilo kaybı gözlemlenmiştir. Bunun ötesinde de deneğin yaşam memnuniyeti artış göstermiştir.